KafkasLar, Kafkasya, Cerkes, Cerkez, Çerkes, Çerkez, Adige, Adiga, Wored, Nart, Kafkas, Xabze, K
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

KafkasLar, Kafkasya, Cerkes, Cerkez, Çerkes, Çerkez, Adige, Adiga, Wored, Nart, Kafkas, Xabze, K

KafkasLar, Kafkasya, Cerkes, Cerkez, Çerkes, Çerkez, Adige, Adiga, Wored, Nart, Kafkas, Xabze, KuzeyKafkas, Adiğe, Adiğa :
 
AnasayfaKhafkasyaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kafkasya
ADMİN
ADMİN
Kafkasya


Mesaj Sayısı : 100
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 21/08/08

Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL Empty
MesajKonu: Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL   Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL Icon_minitimePerş. Eyl. 25, 2008 6:42 pm

Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL 0620699239141ecdb9d8d8aea0831bc3


Megreller, Abhazya’nın yumuşak karnı. 1990’ların
başında sürülen 230 bin civarında Megrel’den 70 bin
kadarı geri dönmüş. Gürcü milliyetçiliğinin
aşağılamaları kendilerini Sohum’dan ziyade Tiflis’e yakın
hissetmelerine engel değil. Gürcistan’da yasaklı ana
dillerini Abhazya’da konuşabiliyor olmaları da öyle...



Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL Fft5_mf53115
Yıllarca savaş ve ambargolar
yüzünden bakımsız kalmış Abhaz kentleri bağımsızlıkla
birlikte yeniden inşayı bekliyor. FOTOĞRAF: FEHİM TAŞTEKİN22/09/2008

document.write();
FEHİM TAŞTEKİN




Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL Fft16_mf53114GAL
- Abhaz-Gürcü çatışmasında Tiflis için
‘truva atı’ görevi gören bir kent var. Burası
Abhazya’nın en yumuşak karnı, geçen yüzyılda Abhazlar
kadar Gürcü asimilasyonuna maruz kalmış apayrı dil ve etnik
kökenden gelen Megrelller yaşıyor. Galat-ı meşhur olarak
dünya alem bu insanlara ‘Gürcü’ diyor.
Tetiğin ucundaki bir halk, kendilerini olası bir çatışmada
Gürcistan’a sepetlenecek etnik grup olarak
görüyorlar.
Başkent Sohum’dan 83 kilometre ötede Abhazya’nın
doğu sınırında yer alan ve iki devlet arasında sarkaç misali
kalan Gal’deyiz. 1994 Moskova Ateşkes Anlaşması
çerçevesinde Rus barış gücü askerlerinin
konuşlandığı tampon bölgenin en kritik yerleşim merkezi. Halk
kendini Sohum’dan çok Tiflis’e bağlı hissediyor.
Eğer biri ‘devlet başkanımız’ diyorsa ‘Mihail
Saakaşvili mi, Sergey Bagapş mı’ diye sormak gerekiyor. Kafkas
sıradağlarından süzülüp Karadeniz’e akan
ırmakların dilimlediği Abhazya’nın en verimli arazilerinin
arasından geçip Gal’e ulaşıyoruz. 1992-1993 savaşı
sırasında bölgenin boşalmış olmasının yarattığı ıssızlık
karşılıyor insanı. Savaşta Gürcistan’a sığınan 230 bin
civarında Megrel’den 70 bini 1998 yılından bu yana geri
dönmüş durumda. Megrellerin neredeyse günlük girip
çıktığı sınırdayız.
Mişa’yı gözleyenler
İngur santralında
çalışan işçileri taşıyan minibüs kalkmak üzere,
konuşmak istiyoruz herkes ‘Ben bilmem, ona sor’ havasında.
Megrel asıllı Givi, Mişa’nın (Saakaşvili) yolunu
gözleyenlerden. Güney Osetya’nın ardından
Gürcü askerlerinin Abhazya’ya girip kendilerini
özgürleştireceğine inanan Gallilerden. “Rus askerleri
değil bize barış lazım. Devlet başkanımız da bunu
söylüyor” diyor. Devlet başkanı dediği Mişa’dan
başkası değil. “Ama savaşı Güney Osetya’ya saldıran
Mişa başlattı. Güney Osetya’dan sonra sıra buradaydı.
Kodor’da ağır silahlar bulundu” hatırlatmasına
“Yalan” diyor: “Ruslar kışkırttı.”
‘Gürcü askerini görmek ister miydin’
sorusunu sorarken yanımıza bir Abhaz askeri yaklaşıyor. Givi lafı
değiştirip etrafa duyururcasına “Hayır savaş istemiyoruz”
diyor.
İstihbarat tehdidi
Müşteri bekleyen
taksiciye ‘Saakaşvili sizi kurtarmayı vaat etti, kurtarılmayı
bekliyor musunuz’ diye sorunca “Kimden kurtaracak bizi,
Gal’de her şey normal” yanıtını veriyor. Bir başka taksici
“Savaşta bu bölgeden gittim, yıllar sonra döndüm.
Benim gibi 70 bin kişi geri döndü. İşim
çıktıkça karşıya gidip geliyorum, sorun
çıkmıyor” deyip ekliyor: “Abhazlarla ilişkilerimiz
normal. Kötü olan bir tek yolumuz.” ‘Yolun
yapılmasını kimden bekliyorsunuz’ sorusuna yanıtı “Kim
yaparsa yapsın, yapanın yanındayım” yanıtını veriyor.
Üçüncü taksici Gürcistan’ın egemenliği
altına dönme konusunda “Önemli olan barışın sağlanması.
Tekrar evimi terk etmekten korkuyorum” diyor.
Tehdit mekanizması
Taksicilerden hiçbiri
ismini vermiyor. Abhaz yetkililer bunu kendilerinden değil
Gürcü istihbaratından korkmalarına bağlıyor. Birkaç
yıl öncesine dek Abhazlarla işbirliği yapan Megreller, Orman
Kardeşler ve Beyaz Lejyon gibi yasadışı örgütlerin hedefi
oluyordu. Yetkililere göre bu iki örgütün
üyeleri şimdi tamamen Gürcü güvenlik ve istihbarat
teşkilatlarına yerleştirildi ve Megreller üzerinde tehdit
mekanizması hâlâ işliyor.
Kentin hemen dışında elinde
nacağıyla kışlık odun hazırlığı yapan Eduard Aguberdiya savaş
çıkacak ve bir daha yurtlarından olacak diye korksa da
Mişa’nın yolunda: “Savakaşvili mi yoksa bu taraf mı haklı
bilmiyorum. Ama savaşı Saaşavili başlatmadı. Onu destekliyorum.”
Kendini ‘Abhaz’ hisseden Caliya Rustam adlı Megrel ise
farklı çıkıyor: “15 yıldır gerilimle yaşıyoruz,
‘Gürcüler ha geldi ha gelecek’ diye.
Osetya’yı alsaylardı sıra buradaydı. Osetlere yaptığından dolayı
elimden gelse Saakaşvili’nin canına okurdum. Faşist.”
Megrellerin Mişa’ya ‘başkanımız’ demesine de
öfkeli: “Başkanım diye satın almıştır, bu topraklarda
yaşayanların başkanı belli.”
Megrelce ilgi çekiyor
Abhazya bölge
halkıyla diyalog kurmaya çalışıyor, ama başardığını
söylemek zor. Gürcistan’daki Megrellerin mahrum kaldığı
anadili yaşatma hakkı Gal’de baki. Temel dilin Rusça
olduğu okullarda Gürcücenin yanı sıra Megrelce de
öğretiliyor. Okulların yarısında da Abhazca seçmeli ders.
Yönetim ayrıca Gal adlı Megrelce ve Gürcüce gazete
çıkartıyor. Geçen yıl Sohum’dan yayına başlayan
Megrelce radyo iki ay sonra Gal’den yayın yapmak üzere mola
vermiş. Sohum yönetimi Megrelce televizyon yayınına da
hazırlanıyor. Tabi bu yayınlar Megrelcenin yasak olduğu
Gürcistan’ın batısındaki bölgede de izleniyor.
‘Tiflis bizi çok aşağıladı’
Gal’in
yayın yönetmeni Nugzar Salagayev’e ‘Abhazlar galiba
ayrılıkçılık damarını kaşıyor’ diye takılıyorum. O da
“Böyle demek haksızlık olur, Abhazlar için ne
istiyorsak onlar için de aynını istiyoruz. Ama Megrellerin de
Gürcüleştirilmesini hazmedemiyoruz” diyor.
1995’ten beri çıkan gazete 1000 adet basılıyor ve
ücretsiz dağıtılıyor. Salagayev amaçlarını şöyle
anlatıyor: “Önce bunun altında art niyet aradılar ama samimi
olduğumuzu gördüler ve şimdi çıkmasını bekliyorlar.
Ağırlıklı olarak Gürcü alfabesiyle Megrelce yayın yapıyorduk.
Artık Megrel alfabesi de kullanıyoruz. Çünkü
Gürcistan’da Megrelce öğretilmedi, herkes unuttu. Ama
gazete halktaki yoğun birikimi ortaya çıktı.
Gürcistan’da Megrelce yayın yok. Geçen yıl Vatan adlı
bağımsız bir gazete bir sayı çıkabildi, izin verilmedi. Ama o
tarafta da gazetemiz ilgiyle okunuyor. Megrel olmak ve Megrelce
konuşmak Gürcistan’da çok aşağılandı. Megrellik
iç elbise gibi. İnsanlar evlerinde bunu yaşatıyor, sokağa
çıkınca Gürcü elbisesini giyiniyor. Prestijli olan
Gürcü diliyle konuşuyor. Biz de son 100 yılda ağır baskılara
maruz kaldık. Bu yüzden asimile olmuş bu insanların
kültürel varlıklarını yaşatmak istiyoruz.”
Megreller için tersine asimilasyon
Kapısında bir köpeğin pineklediği, güvenliği bir ihtiyara
emanet edilmiş Gal valili binasına dalıyoruz. Vali köyüne
gitmiş ama bir telefonla yardımcısı Vahtang Maan hemen çıkıp
geliyor. Odasında ilk Devlet Başkanı Vladislav Ardzınba’nın resmi
var. Resmi dairelerde portre asma şartı yok. Bagapş’ın portresini
de görmek mümkün değil. ‘Eğer hak ederse
görevi sona erince o da duvarda yerini alır’ deniliyor.
Maan’a sokaktaki Megrel halkın ‘Başkanımız Mişa’
sözünü aktarıyorum. Hemen yanıt veriyor: “Ambargo
altında devlet kurmaya çalıştık. Karşıda ise devasa
imkânları olan bir ülke var ve televizyon kanallarıyla
çok yoğun propaganda söz konusu. İnsanlar bu yayınların
etkisi altında. Ama makul düşünenlerin sayısı artıyor.”
Gürcülerin soyadı tahrifatı
Maan’a
göre ‘burada asimile olmuş Abhazlar da yavaş yavaş ortaya
çıkıyor. Ne kadar Abhaz kökenli olduğu meçhul.
Sovyetler zamanında Gürcü kilisesi müthiş bir soyadı
tahrifatına imza atmış. Bazı Abhaz sülale isimleri tamamen
değiştirilerek kayıtlara geçirilirken bazılarına
‘ya’ eklenmiş. Tarba ‘Tarbaya’, Kesba
‘Kesbaya’, Yaşba ‘Yaşbaya’ olmuş. Maan
“Yaşlılardan Abhaz kökenli olduklarını söyleyenler var.
Eski soyadına dönmek isteyenler ortaya çıkıyor. Bunun
için Abhaz Araştırma Enstitüsü’nden aldıkları
belgeyle Adalet Bakanlığı’na müracaat ediyorlar. Ama zorlama
yok, bu doğal bir süreç” diyor. ‘Abhazya burayı
kazanmak istiyorsa neden hizmet getirmiyor? Yollar çok
kötü’ diyorum Maan yanıtlıyor:
“Abhazya’daki sıkıntılar burada iki katı. Gal savaş
bölgesi atmosferinden kurtulamadı. İnsanlar iki arada bir derede
kaldı, yarına umutları yok, o yüzden kendileri için de bir
şey yapmıyorlar. İnsanları üretmeye teşvik ediyoruz. İlk olarak
okulları ve hastaneleri yeniledik. Doğu sınırından başlayan asfaltlama
çalışmaları pek yakında buraya da gelecek. Buradan mezun olan
öğrencileri Gürcistan’a gitmesinden diye masrafların
üstlenip Sohum’a gönderiyoruz. Gal için
kontenjan ayrıldı. Galli öğrenci sayısı 60’ı buldu. Sadece
bu yıl 25 öğrenci gitti. Bu iyi bir başlangıç. Pasaport da
dağıtmaya başladık. Gürcü pasaportuyla karşıya gidip
gelenlere engel çıkartmıyoruz. Dün sokakta kimseyle
konuşamazdın, bugün buzları kırdık, insanlarla
konuşabiliyoruz.”
‘Türkiye Kafkasya’da oyuncu olmak istiyorsa politikasını değiştirmeli’
Abhazya Dışişleri Bakan Yardımcısı Maxim Gunjia, Rusya tarafından
tanınmalarının kendilerini siyasi ipoteğe sokmadığını savunurken, AB
ile ortaklık istediklerini vurguluyor.
Rusya’nın Abhazya’yı tanımasının yansımaları ne olacak?
Rusya’nın
Abhazya’yı tanıması bu adımı izleyecek başka ülkeler
için önemli siyasi bir işaret. Abhazya’nın
kalkınmasının önündeki engeller kalkacak. Tanınma Soçi
Kış Olimpiyatları için de önemli. Olimpiyat binalarının
inşaasında Rusya ile şeffaf ve yasal işbirliği yapabileceğiz.
Soçi’nin 120 milyon ton çakıla ihtiyacı var ve
bunun 30 milyon tonunu Abhazya karşılıyor. Pek çok alanda
özellikle askeri işbirliği önemli. Rusya bu bölgenin ana
güvenlik garantörü. Rusya ile ekonomik, sosyal,
kültürel ve eğitsel işbirliği anlaşmaları imzalayacağız.
Ne tür bir askeri anlaşmadan bahsediyorsunuz?
Şimdilik
askeri, ekonomik ve sosyal alanlarda çerçeve anlaşması
sözkonusu. Askeri alanda ayrı anlaşma imzalayacağız. Bu
Rusya’nın askeri üs kurabilmesi, Rus deniz filosunun
limanlarımızı kullanabilmesi ve güvenliğimizi sağlamasını
öngörecek.
Gürcistan’ın Rus askeri varlığını Abhazya’nın ilhakı olarak görmesine ne diyorsunuz?
Gürcistan
pek çok şey söylüyor; Fakat ilhak bir ülkenin bir
yerden kopup diğer bir ülkeye katılmasıyla olur. Rusya’nın
parçası olmayacağız. Bu ilhak değil meşru hakkımız olan
uluslararası tanınmadır. Abhazya’nın bir başka ülkeyle
güzel ilişkiler tesis etmesidir. Gürcistan’ın bakışıyla
Kosova’nın tanınması da ilhak. Sovyetler’in dağılmasıyla
ortaya çıkan bağımsız Gürcistan ile bağımsız
Abhazya’nın statüleri eşitti. Neden Gürcistan bağımsız
da Abhazya olamıyor?
Bundan sonra Gürcistan’la ne tür ilişki umuyorsunuz?
Gürcistan
2006’da Kodor’a asker çıkartınca müzakere
sürecini durdurduk. Çünkü 1994 Moskova
Anlaşması’nı çiğnemiş oldu.
Fakat Tiflis anlaşmalardan çekildi...
Hayır anlaşmaları iptal değil ihlal etti. Yaptığın anlaşmaya uymuyorsan çiğnemiş olursun.
Tiflis’le yeniden masaya oturabilinir mi?
Savaş
öncesi tek şartımız Kodor’dan asker çekip ve
saldırmazlık anlaşması imzalamalarıydı. Şimdi müzakere masasına
dönmemizi istiyorlarsa önce bağımsızlığımızı tanısınlar.
AB arabuluculuğunda Cenevre müzakerelere katılacak mısınız?
Hayır
bu müzakere değil konferans. Mevcut durum ve Abhazya’nın
tanınması meselesi tartışılacak ve siyasi statümüzü asla
müzakere etmeyeceğiz.
Rusya ve Nikaragua’dan sonra Abhazya’yı tanıyacak ülke var mı?
Var
ama isimlerini söyleyemem. Latin Amerika ve Güney
Afrika’dan çok sayıda ülke tanımayla ilgileniyor.
Rusya gibi emperyal güçle böyle bir ilişki kaygı verici değil mi?
Elbette
zor bir durum, savaştan sonra Abhazya tecrit edildiğinde 15 yıl
dünyaya açılan tek pencere Rusya’ydı. İhracat
yaptığımız tek yer orası. Ürettiğimiz her şeyi oraya satıyoruz.
Türkiye ve AB ile de çok yönlü ilişkiler
peşindeyiz.
Moskova’nın Abhazya’ya müdahale eder mi?
Bu
tür bir baskı işe yaramaz. Geçmişte çok
örnekleri var. Rusya ile siyasi tercihlerimiz uyuşuyor, şu an
için siyasi bir nüfuz kurma ihtiyacı duyduğuklarını
sanmıyorum. Biz de Rusya’yı NATO’ya girmeme ya da
Rusya’nın düşmanlarıyla ilişkiler kurmama konusunda ikna
ihtiyacı duymuyoruz. Ama sadece Rusya değil diğer ülkelerle de
ilişkiler kurmaya açığız.
Gürcistan NATO’ya girerse bölgeye yansımaları ne olur?
Abhazya’nın
bir tampon bölge olması fikrinden son derece rahatsızım.
İstediğimiz Abhazya’nın askerden arındırılmış, tarafsız ve
çok boyutlu politikalar geliştiren ülke
olması. Abhazya turistik ve tarımsal bir ülke. Askeri heveslerimiz,
Doğu yada Batı ile savaş gibi siyasal arzularımız yok.
Türkiye’den beklentiniz nedir?
Türkiye
Karadeniz ve Kafkasya’da oyuncu olmak istiyorsa mevcut
politikasını değiştirmeli. Maalesef Güney Osetya’daki son
durum Türkiye’nin yardımlarıyla yaratıldı. Tabi
Türkiye’nin de bizi tanımasını bekliyoruz.
Çok boyutlu ilişkiler kurmanıza Rusya razı olur mu?
Bulgaristan
ve Romanya ile AB üyesi olmadan ilişki kurduk. Dolayısıyla AB ile
komşuyuz. AB’ye ‘Abhazya’yı Avrupa’dan nasıl
kopartırsınız’ diye mesajlar yolladık. Ama AB?üyeliğinin
imkânsız olduğunu da biliyoruz. Belki 30 yıl, 50 yıl sonra... AB
komşuluk politikasıyla ilgileniyoruz ama Tiflis yüzünden AB
buna yanaşmıyor.
YARIN: Asimilasyon tartışılıyor
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://khafkasya.net.tc
 
Gürcülerin Truva atı, Abhazların yumuşak karnı GAL
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
KafkasLar, Kafkasya, Cerkes, Cerkez, Çerkes, Çerkez, Adige, Adiga, Wored, Nart, Kafkas, Xabze, K :: Kafkasya :: Kafkas Haber-
Buraya geçin:  
Design Kabardey_Prensi Copyright© 2008 KafkasLar..
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar